İki yanımda iki jandarma bileklerim kelepçede
Boşa bekleme yar dönemem geriye kan damladı sevgimize
Gelsem de boş değil mi dışarıda zincirler sarılmamışmıydı gönlümüze
Asma kilitler takılmamışmıydı kalbimize ve gem vurulmamışmıydı dilimize
Sevdamızı söylememiz yasak ellerini tutmaktan geçtim gözlerine bakmak
Yasak değimliydi. Bütün bunlar töre denilen bir basit cümlenin eseriydi . .
Oy güneş yanığı yüzlüm buğday tenlim kanlı gelinim
Sensiz yaşayamam diye ağıt yakan dağ çiçeğim
Ben yapabilirmiyim uçsuz bucaksız ovalarda hoyratça koşan, koca çınar gölgesinde yatan.
O diyarların çocuğu ben daracık hücrede yaşayabilirmiyim sevdiğim
Hadi gelme dön artık dön… demeye dilim varmıyor gitm . .
Son uğurlama yeridir tren garı ve geliyor ağır katarlar
Sana vedam ilk ve son öpücüğümdür ne kadar sıcakmış ellerin
Manalı ve ümitli gözlerin son tesellimdir benim
Şahit olsun aşkımıza ayrılığımıza ağlayan meleklerin göz yaşları
Gönül gözüyle göremeyenlere de bu kara trenin deli çığlıkları
Hoşça kal elveda artık git… git… gitme ne olursun
Ey töre bir gün senide yıkacak bu sevdalar and olsun
Hakim sordu yetmiş can neden TÖRE dedim
Sebeb! Sustum yutkundum öyle bir işlemişler ki yüreğimize
Sevdiğinin ismini söylemek yasak diye söyleyemedim
Büküldü boynum gözlerim yaşardı yıkıldım ve sessizce YAR diyebildim
Karar sesiyle irkildim müebbet dedi kendimi kaybettim
Dedim ya yolumu gözleme dönemem gelemem geriye
Alışıyorum galiba zindan denilen yeni evime
Ama giderim buradan da yakında sessizce yeni yerime
Çünkü gelmez hiç kimse sahipsiz bir mahkum cenazesine
Sana vasiyetimdir bu mektubu as şehir meydanına
İbret olsun bizim aşkımız ana babalara
Ve yüreği taş kesmiş ağalara beylere
Yoksa boğar bizim gibi deli sevenlerin sevdaları
İşte o zaman acırım hallerine
BENDEN DE SELAM OLSUN KORKMUYORUM İŞTE SÖYLÜYORUM……….
S E N İ S E V İ Y O R U M